İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Saldırgan meme kanseri tipi tripl negatif meme kanserinde yeni tedavi yaklaşımı

Saldırgan meme kanseri tipi tripl negatif meme kanserinde yeni tedavi yaklaşımı

Kategori   Meme Kanseri   | 7.09.2016

Saldırgan meme kanseri tipi tripl negatif meme kanserinde yeni tedavi yaklaşımı kanserin yok edilmesini sağlayabilir.

Yeni yapılan 2013 San Antonio Breast Cancer Symposium (SABCS) da meme kanseri tedavisinde heyecan verici gelişmeler var.

Özellikle genç kadınlarda görülme sıklığı artan ve meme kanserlerinin % 20’ sini oluşturan tripl negatif meme kanseri tipi saldırgan ve tedavilere kötü yanıt ile ilişkilidir. Erken evrede tanı konsa bile operasyon sonrası koruyucu tedavilere rağmen tekrarlama riskinin yüksek olmasına neden olmaktadır.

Tripl negatif denmesinin nedeni meme kanserinin alt tiplerini belirlemede patoloji incelemesinde değerlendirilen ER, PR ve cerbB-2’ nin her üçünün de negatif olmasıdır.

SABCS’ de sunulan çalışmada tripl negatif 2. Ve 3. Evre meme kanseri olan kadınlara operasyondan önce antrasiklin içeren tedaviyi takiben paklitaksel yanında carboplatin ve bevacuzimab verilmesiyle tedavi yanıtlarının belirgin düzeldiği saptanmıştır. Özellikle her üç ilacı da birlikte alan hastalarda koltuk altı lenf bezlerinde bulunan (aksiller lenf nodu metastazı olarak isimlendirilir) kanserin tamamen yok edilmesi oranının % 59 gibi oldukça yüksek orana çıktığı gösterilmiştir. Bu da saldırgan tipte meme kanserinin tedavisinde yararlı olabileceğini düşünmektedir. Fakat bu çalışmada her 3 ilacı da alan hastalarda ciddi enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğu, ciddi tansiyon yüksekliği oluşabileceği, damar tıkanıklığı riskini arttırabileceği ve yara yeri iyileşmesinin sorun yaratabileceği gözlenmiştir. Bu nedenle bütün tripl negatif meme kanserlerinin tedavisinde bu yaklaşımın rutin olarak kullanılmaması gerektiği bildirilmiştir.

Bevacuzimab yeni akıllı tedavilerden olup kemoterapi ilaçlarının yanında kullanılmaktadır. Tripl meme kanserinde tedavilerin tam yanıt oranlarının % 30’ a yakın artmasını sağlamaktadır. Günümüzde bevacuzimab henüz meme kanserinin tedavisinde ruhsatlı olmayıp, tripl negatif meme kanserinin tedavisinde göz ardı edilmemesi gereken aday ilaçlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yara yeri iyileşmesini bozması nedeni ile ameliyatlardan 6 hafta önce kesilmesi önerilmektedir. SABCS’ de sunulan bu çalışmada tedavinin yan etkilerindeki artıştan da sorumlu olması nedeni ile her tripl negatif meme kanseri hastasında değil, seçilmiş hastalarda (örn, lokal ileri evre dediğimiz ameliyat şansı düşük veya metastaz yapmış tripl negatif meme kanseri hastalarında) alternatif bir seçenek olarak düşünülebilir.