İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Meme kanseri şüphesi varsa ne yapılmalıdır?

Meme kanseri şüphesi varsa ne yapılmalıdır?

Kategori   Meme Kanseri   | 10.02.2016

 

Memede muayene veya mamografiyle kitle saptandığı zaman, bunun kanser olup olmadığının saptanabilmesi için, başka tetkiklerinde yapılması gerekmektedir. Hastanın fizik muayenesi yapıldıktan ve geçmişi sorgulandıktan sonra meme ultrasonu ve/veya mamografi yapılır. Bu yöntemlerle bazen kitlenin iyi huylu olduğu söylenebilir.

 

Duktogram: meme başı akıntısının nedenini araştırmak için kullanılan bir testtir. Meme başı akıntısı toplanarak mikroskop altında değerlendirilebilir ve kanser hücrelerini içerip içermediği araştırılabilir.

 

Biyopsi: Meme kanserinin kesin tanısı, biyopsi ile konur. Biyopsi; meme dokusundan inceleme amacı ile hücrelerin alınmasıdır. Bu işlem, çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Bunlardan birisi, kitleden sıvı ve hücre almak için ince iğne kullanılmasıdır. Bu işlem ultrason eşliğinde veya elle değerlendirilerek uygulanmaktadır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi olarak isimlendirilir. Tanıda kullanılan diğer yöntemler daha kalın iğnelerin kullanılması veya cerrahi girişimle kitlenin çıkarılmasıdır.

 

Günümüzde kanser bulunduğu zaman sıklıkla iki basamaklı bir yaklaşım uygulanmaktadır. Bunlardan birincisi biyopsidir. Biyopsi yapıldıktan sonra tedavi planlanır. Biyopsi, hastane veya özel muayehanede ayaktan yapılabilmektedir.

 

Biyopsi ile alınan doku örneği patoloji kliniklerinde incelenerek kesin tanı konur ve kanser tipi saptanır. Biyopsi örneklerinde tümörün derecesi, östrojen ve progesteron hormonları için reseptör içerip içermedikleri araştırılabilir. Reseptör içeriyorlarsa östrojen ve/veya progesteron reseptörü pozitif olarak değerlendirilirler. Bu reseptörleri pozitif olan hastalar, negatif olan hastalara göre hormonal tedaviye daha iyi yanıt verirler ve hastalık daha iyi seyreder. Bu testlerden başka kanserin büyüme özelliğini gösteren birçok test vardır.