İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Kanser Kök Hücreleri ve Kanser Biyolojisi

Kanser Kök Hücreleri ve Kanser Biyolojisi

Kanser hastalığı, tedavilere rağmen tekrarlayabilmekte, uzun aralardan sonra bile başka organa sıçramış bir şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Bunu anlamak için kanserin kısaca özelliklerinden bahsetmem doğru olur.

 

Kanser 2 mm gibi çok küçük olduğu zaman bile sıçrama yeteneği bulunmaktadır. 2 mm çapa kadar kanser hücreleri ortamdaki sıvıdan şeker, oksijen ve diğer besinleri doğrudan zarlarından alabilirken, 2 mm çapa ulaştıktan sonra bunları alabilmesi için damarlanma veya anjiyojenez isimi verilen bir sürece ihtiyaçları olmaktadır.

 

2 mm çapa ulaştıktan sonra kanser hücreleri VEGF gibi faktörler salgılayarak normal damar ağından kendilerine doğru anarşik bir damar ağı örülmesini sağlarlar. Kanser dokusu içine örülen bu ağın geçirgenliği çok olup kanser hücreleri buradan dolaşıma rahatça sızmaktadırlar.


Klinik olarak saptanabilen kanser kitlesinin çapı yaklaşık olarak 1 cm' dir. Kanser bu çapa ulaşması için bir milyar hücrenin oluşması gereklidir. 1 cm çaptaki bir kanser kitlesinden yaklaşık olarak her gün milyonlarca kanser hücresi dolaşıma sızmakta, bunların da çoğunu bağışıklık sistemi ve diğer savunma sistemimiz fark edip öldürmektedir. Kanser hücrelerinin damar dışına çıkıp başka dokuya geçebilmesi çok zordur. Bunu başarabilen kanser hücrelerinden 10,000' de bir tanesi başka bir dokuya yerleşip orada metastaz veya sıçrama olarak tabir edilen kitleyi oluşturmak üzere çoğalmaya başlarlar. Bu sürece kadar bağışıklık sistemi hayati önemde olup kanser tamamen yok edilebilir. Sıçrama olduktan sonra tedavi süreci biraz daha zor ve uzun sürelidir. Fakat yine de tedavilerle ortadan kaldırılması bir çok hastada mümkündür.

 

Kanserlerin üremesini, başka organlarda yıllar sonra çıkmasını, kanser ilaçlarına rağmen hayatta kalmalarını sağlayan en önemli faktör kanser kök hücreleridir. Kanser kök hücreleri, normalde vücudumuzda bulunan kök hücreleri gibi sınırsız bölünebilmekte, kendilerinden farklı görünümde hücrelerin oluşumuna neden olabilmektedir. Meme, kalınbağırsak, beyin, pankreas ve karaciğer gibi kanserlerde kök hücreler tanımlanmış ve araştırmalar derinleştirilmiştir. Kanser kök hücreleri kendilerini yenileyebilmekte, sınırsız çoğalabilmekte, kanser tedavilerine iyi yanıt vermemekte, ilaçlara karşı direnç göstermektedirler. Günümüzde modern kanser tedavilerinin içinde kanser kök hücrelerinin de hedeflenmesi bulunmaktadır. Çok etkili bir ilaç bulunmamakla birlikte yoğun bir araştırma programı yürütülmektedir. Kanser ilaçlarının yanında kanser kök hücrelerini ortadan kaldıracak ilaçların kullanılması ile kanserde iyileşme şansının arttırılacağı düşünülmektedir.

 

Kanser kök hücrelerine karşı çeşitli doğal ürünlerin de etkili olduğu gösterilmiştir. Bunlardan sülforafan isimli madde brokoli filizinde bol miktarda bulunmakta olup en önemli gıdaların başında gelmektedir. Araştırmalarda sülforafan maddesinin meme ve pankreas kanseri kök hücrelerini öldürdüğü gösterilmiştir. Bir çorba kaşığı brokoli filizinde yarım kilo brokoliye eşdeğerde yararlı doğal bileşen vardır. 

 

Şeker hastalığının tedavisinde kullanılan metformin de özellikle pankreas kanseri kök hücrelerinin öldürülmesini sağlamakta, pankreas kanserinin tedavisinde kullanılan gemsitabin isimli ilacın kanser kök hücresini öldürmesini sağlamaktadır.

 

Pankreas kanserinde şeker hastalığının sık görülmesi de metformin’ in kullanılabilmesini sağlamaktadır.

Kaynaklar:

Kim YS, Farrar W, Colburn NH, Milner JA. J Nutr Biochem. 2012 Jul;23(7):691-8. 

 

Scarpa ES, Ninfali P. Int J Mol Sci. 2015 Jul 10;16(7):15727-42.