İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Sinsi katil depresyon kanser hastalarının hayatını kısaltıyor

Sinsi katil depresyon kanser hastalarının hayatını kısaltıyor

SİNSİ KATİL DEPRESYON KANSER HASTALARININ HAYATINI KISALTIYOR 

Prof Dr u0735668_canfeza Sezgin - İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı 

Zihinsel olarak sağlıklı olmak ve kendini iyi hissetmek kanserin seyrini olumlu etkilemektedir. Kanser tanısından sonra hastaların büyük çoğunluğunda depresyon gelişmektedir. Bir bölümü klinik olarak saptanabilirken, bir bölümü bulgu vermeyen maskeli depresyon geçirmektedir. Depresyon ve stres gibi duygu durumunu bozan faktörler bağışıklık sistemini bozan kortizol hormonunun düzeyini arttırır. Depresyon varlığı, kanser hastalarının daha kısa sürede hayatlarını kaybetmelerine neden olur. Bu nedenle kanser hastalarının depresyon açısından yakınması olmasa bile gözlenmesi ve ailesinden bilgi alınmalıdır. Özellikle hastaların psikiyatriye başvurmak istememeleri olayı daha da kötüleştirmekte, hayatlarının kontrolünün elinden kaçmasına izin vermektedirler.

 

Depresyon hangi cinsiyeti daha çok etkiler?

Depresyon kadınlarda daha sık görülüp kadınların % 25’ ini, erkeklerin ise % 10’ unu etkilemektedir. Ayrıca her 20 gençten birisi depresyondan etkilenir. Kanser hastalarında depresyon daha sıktır.

 

Depresyonun belirtileri nelerdir?

Aşağıdaki belirtilerden bir kaçının iki haftadan uzun sürmesi, kişinin ailesel, mesleki veya toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesine engel olması durumunda depresyon rahatsızlığı açısından psikiyatri kliniklerine başvurmalarında fayda vardır.

 

  • Asık ve mutsuz yüz ifadesi
  • Umutsuzluk, suçluluk ve kaygı duyguları
  • İç sıkıntısı, daralma
  • Severek yapılan eski alışkanlıklardan zevk alamamak
  • Başkalarına yük olduğunu düşünerek suçluluk duyma
  • İştah değişiklikleri
  • Uyku bozuklukları (uykuya dalamama, uykunun sık sık bölünmesi veya sabah çok erken uyanma, aşırı uyuma)
  • Konsantre olamama
  • Unutkanlık
  • Enerji kaybı ya da kendini iyi hissetmeme
  • Odadan veya evden dışarı çıkmamak

 

 

Depresyon zengin hastalığı mı?

Bunun net olarak hayır diyebiliriz. Depresyon rahatsızlığı toplumun tüm yaş gruplarını, sosyal ve kültürel tabakalarını etkiler. Depresyon nedeni ile zengin veya ünlü insanların daha fazla haber değeri taşıması nedeni ile daha çok ön plana çıkması bir algı yanılmasına neden olur.

 

Depresyon bulguları veya aşırı üzüntüsü olan bir kişi ne yapmalı?

Öncelikle duygularını bastırmamalı, acısını veya üzüntüsünü yaşamalıdır. Psikiyatri uzmanından, psikologdan yardım alınması mutlaka gereklidir. Eğer iyi bir yardım ve tedavi alınırsa depresyon birçok kişi için ciddi bir sorun olmaktan çıkar.

 

Alkol depresyonu tedavi mi?

Maalesef yanlış bir bilgi ve uygulama. Alkol geçici olarak kişinin rahatlamasını sağlayıp uyumasını kolaylaştırabilir. Depresyon iyi tedavi edilmezse kronik bir hale gelip yıllarca devam eder. Alkolün uzun süre kullanılması giderek artan dozlarda alkol kullanımına neden olan alkolizm gelişmesine, rahatlatıcı etkiden çok organlarımıza zarar verici etkinin artmasına neden olur. Kişilerin sosyal çevreleriyle iletişimin daha da bozulmasına, depresyonun daha da derinleşmesine neden olur. İntihar etme eğilimini daha da arttırır. Ayrıca alkol kullanımı ile uyuşturucu maddelerinin veya uyku ilaçlarının birlikte kullanılması sonucu ani ölüm de gelişmektedir.

 

Hangi ilaç ve alışkanlıklardan sakınmak gerekli?

Depresyonda iseniz kortizon, antihistaminikler (alerji ilaçları), sakinleştirici, uyku hapları ve narkotik ilaçlardan kaçının. Ayrıca alkol ve uyuşturucu madde kullanılmamalıdır. Bu maddeler geçici bir rahatlama sağlayabilir, ancak depresyon şiddetinin artmasına, intihara veya ani ölümlere neden olabilir.

 

Anti-depresan ilaçlar bağımlılık yapar mı?

Anti-depresan ilaçlar bağımlılık yapmaz. İlaçlar genellikle beyinde serotonin düzeyini veya etkinliğini arttırarak yarar gösterir. İnsanların bu konunun uzmanı doktorlar tarafından önerilen anti-depresan ilaçları korkmadan kullanmalarını öneririm. Yan etkiler olabilir ama bunu da doktorlarıyla iletişime geçerek çözebilirler. Depresyon tedavisinde sadece ilaç tedavisinin yararı sınırlı olmakta, bunu beslenme, egzersiz, meditasyon ve psikoterapi gibi diğer faydalı yaklaşımlarla desteklemek gerekmektedir.

 

Depresyon ile mücadelede egzersiz yararlı mı?

Egzersiz yapmak neredeyse ilaçlar kadar yararlıdır. Depresyona bağlı yakınmaları hızlı bir şekilde azaltmada düzenli olarak aerobik egzersiz yapılması faydalıdır. Çok sayıda araştırmada duygusal sağlığın iyileştirilmesi ve özgüvenin arttırılması için günlük egzersiz yapmanın ciddi yarar sağladığını göstermiştir. Haftada en az beş gün otuzar dakika egzersiz yapılmasını öneririm. Açık havada tempolu yürüyüş, bisiklete binme ve yüzme gibi egzersizler ile yoga gibi akıl vücut teknikleri yararlıdır.

 

İnsanlar enerjilerini nasıl arttırabilir?

Açık havada yürüyüş yapmak, köpeği veya evcil hayvanıyla oynamak, müzik dinlemek insanları pozitif etkiler ve enerjilerini arttırır.

 

Depresyonu olanlar hangi besinlerden kaçınmalı?

Kafeinden zengin gıdalar mutlaka kesilmeli. Kahve ve kafein içeren diğer gıdalara bağımlılığın olması normal duygu durumunu bozabilir ve depresyonu ağırlaştırabilir.

 

Depresyonda olanlar hangi gıdaları tercih etmeli?

Beslenme yetersizliği depresyonu kötüleştirebilir. Vücudun tamirini, idamesi ve kendini iyi hissetmesi için vitaminler, mineraller, karbonhidrat, protein ve düşük miktarda yağ içeren gıdalar tercih edilmelidir. Beta-karotenden zengin kayısı, brokoli, kavun, havuç, karalahana, şeftali, kabak, ıspanak, tatlı patates gibi gıdalar, C vitamininden zengin yaban mersini, brokoli, greyfurt, kivi, portakal, biber, patates, çilek, domates gibi gıdalar ile E vitamininden zengin kuruyemiş, bitkisel yağlar ile rüşeym yağının beslenme programında olmalıdır. Özellikle bitter çikolatada kakao daha fazla bulunur ve gece yatmadan önce bir kibrit kutusu büyüklüğünde tüketilmesi birçok insana mutluluk verir. Basit olarak özetlersek tam tahıl ürünleri, sebze, meyve, yağsız kırmızı et, yağ oranı düşürülmüş süt ürünlerinin tüketilmelidir. Omega-3 içeren gıdalar beslenme programına dahil edilmelidir. Uygun bir planlama için bir beslenme uzmanından yardım alınması önemlidir.

 

Kaynaklar: 

  • Greden JF, Am J Psychiatry 1978;135:963-6.
  • Kawachi I, Arch Intern Med 1996;156:521-5.
  • Muldoon MF, BMJ 1990;301:309-14.
  • Sacks FM, N Engl J Med 1996;335:1001-9
  • Weber B, Exp Clin Endocrinol Diabetes 2000;108:187-90.
  • Blumenthal JA, Arch Intern Med 1999;159:2349-56.
  • Chan CM, Psychooncology. 2015 Jun;24(6):718-25.
  • Vodermaier A, Breast Cancer Res Treat. 2014;143(2):373-84.