İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Sigaranın Zararlarını Azaltın

Sigaranın Zararlarını Azaltın

Kategori   Sigara   | 9.02.2016

Bilimsel araştırmalar Brokoli, Likopen ve Yeşil Çay' ın akciğer, meme, mide, kalınbağırsak ve prostat kanseri başta olmak üzere bir çok kanserin riskini azalttığı göstermiştir.

 

YEŞİL ÇAY, DOMATESTE BULUNAN LİKOPEN, BROKOLİ İLE İLGİLİ OLARAK YAPILAN BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR

 

Yeşil Çay

 

YEŞİL ÇAY, Camellia sinensis yapraklarından elde edilen çayın adıdır. Camellia sinensis bitkisinde siyah çay elde etmek için yapraklar yavaş yavaş kurutulur, YEŞİL ÇAY elde etmek için ise yapraklar toplanır toplanmaz kavrulup hızla kurutulur. YEŞİL ÇAY siyah çayın fermente edilmemiş halidir.

 

Çay, günlük yaşantımızda en çok kullanılan besinsel destek olup, ülkemizde daha çok siyah çay olarak tüketilmektedir. Her iki çayda da sağlık için çok yararlı bol miktarda antioksidan maddeler bulunmaktadır. Ancak YEŞİL ÇAY’ ın içinde ‘polifenoller’ daha yüksek oranda olduğu için YEŞİL ÇAY, siyah çaydan daha sağlıklıdır. YEŞİL ÇAY’ ın yararı antioksidan aktivitesine, zararlı maddeleri vücuttan atan enzimleri uyarmasına, hücresel çoğalma, gelişme ve ölümünün düzenlemesine, bağırsaklardaki bakteri florasının görevlerinin iyileştirmesine bağlıdır.

 

‘Kateşinler’ YEŞİL ÇAY’ da bulunan aktif maddelerdir. EGCG ( epigallokatesin galat) en önemli kateşin bileşenidir. YEŞİL ÇAY’ ın düzenli olarak tüketilmesinin tansiyon yüksekliğini ve kalp-damar hastalığından ölüm riskini azalttığı bilimsel araştırmalar tarafından gösterilmiştir. YEŞİL ÇAY’ da bulunan antioksidan maddeler ayrıca kansere neden olan ve karsinojen olarak isimlendirilen maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan faz II enzimlerinin etkisini arttırmaktadır (Yuan JM, Mol Nutr Food Res 2011;55:886-904).

 

YEŞİL ÇAY meme, akciğer, ağız, yemek borusu, mide ve karaciğer kanseri gelişme riskini azaltmaktadır (Yuan JM, Pharmacol Res 2011; 23. Yuan JM, Mol Nutr Food Res 2011;55:886-904). Faz II çalışmalarda prostatta bulunan anormal lezyonların kansere dönüşmesini engellediği de gösterilmiştir. Bir çalışmada 10 fincan/ güne eşdeğer YEŞİL ÇAY ekstraktı kullanılmasıyla kalınbağırsakta tedavi edilen poliplerin tekrarlama riski % 50 azaltılmıştır (Suganuma M, Cancer Sci 2011;102:317-23).

 

Polipler kansere dönüşebilen anormal oluşumlardır.

 

Hayvan çalışmalarında YEŞİL ÇAY’ da bulunan EGCG’ nin veya YEŞİL ÇAY’ ın kendisinin sigarada bulunan zararlı maddelerin akciğer kanseri yapmasını engellediği gösterilmiştir (Chung FL, Proc Soc Exp Biol Med 1999 Apr;220(4):244-8. Weisburger JY, Food Chem Toxicol 2002 Aug;40(8):1145-54).

 

Batı tipi beslenme alışkanlığı meme, kalınbağırsak, prostat ve pankreas kanseri ile ilişkili olup, YEŞİL ÇAY bu kanserlerin görülme sıklığını azaltmaktadır. H. pilori ve tuzlanmış gıdalara bağlı görülen mide kanseri YEŞİL ÇAY tüketenlerde daha az görülmektedir (Weisburger JY, Food Chem Toxicol 2002 Aug;40(8):1145-54).

 

Yapılan laboratuar çalışmalarında YEŞİL ÇAY’ da bulunan epikateşinlerin kanserin başka organa sıçramasını engellediği, damarlanmayı bozduğu, ilaç direncini geriye çevirdiği saptanmıştır. Ayrıca YEŞİL ÇAY’ ın ağız, akciğer, beyin, idrar torbası, kalınbağırsak, karaciğer, melanom, meme, prostat kanseri, lenfoma ve lösemi hücrelerini de öldürdüğü gösterilmiştir. Günümüzde bilimsel arenada kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini arttırmada YEŞİL ÇAY’ ın yardımcı olarak kullanılabileceğine dair görüşler artmaktadır (Steams ME, Transl Oncol 2011;4:147-56. Suganuma M, Cancer Sci 2011;102:317-23).

 

Bilimsel literatürde YEŞİL ÇAY ve kanserde yararı ile ilişkili 1500’ den fazla araştırma yapılmış olup dünyada yararı genel kabul gören doğal ürünlerin başındadır.

 

YEŞİL ÇAY’ ın içinde bulunan taninler antimikrobiyal özellik göstermektedir ki bu nedenle ishale karşı da yararlı olabilmektedir.

 

YEŞİL ÇAY, zayıflamada yardımcı olan gıdaların başında gelmekte olup günde 4 fincan veya 2 kapsül YEŞİL ÇAY ekstraktı alınması ile kilo kaybı ve lipid düzeylerinin düşürülmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir (Basu A, J Am Coll Nutr 2010;29:31-40).

 

YEŞİL ÇAY, vücutta yararlı olan iyi kolesterolü arttırmakta, zararlı olan kötü kolesterol ve trigliseridi ise azaltmaktadır. YEŞİL ÇAY kalp hastalığı ve damar sertliği ile ilişkili olan LDL kolesterolün okside olmasını engellemektedir (Weisburger JY, Food Chem Toxicol 2002 Aug;40(8):1145-54).

 

Batı tipi beslenme alışkanlığı meme, kalınbağırsak, prostat ve pankreas kanseri ile ilişkili olup, YEŞİL ÇAY bu kanserlerin görülme sıklığını azaltmaktadır. H. pilori ve tuzlanmış gıdalara bağlı görülen mide kanseri YEŞİL ÇAY tüketenlerde daha az görülmektedir (Weisburger JY, Food Chem Toxicol 2002 Aug;40(8):1145-54).

 

Yapılan laboratuar çalışmalarında YEŞİL ÇAY’ da bulunan epikateşinlerin kanserin başka organa sıçramasını engellediği, damarlanmayı bozduğu, ilaç direncini geriye çevirdiği saptanmıştır. Ayrıca YEŞİL ÇAY’ ın ağız, akciğer, beyin, idrar torbası, kalınbağırsak, karaciğer, melanom, meme, prostat kanseri, lenfoma ve lösemi hücrelerini de öldürdüğü gösterilmiştir. Günümüzde bilimsel arenada kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini arttırmada YEŞİL ÇAY’ ın yardımcı olarak kullanılabileceğine dair görüşler artmaktadır (Steams ME, Transl Oncol 2011;4:147-56. Suganuma M, Cancer Sci 2011;102:317-23).

 

Bilimsel literatürde YEŞİL ÇAY ve kanserde yararı ile ilişkili 1500’ den fazla araştırma yapılmış olup dünyada yararı genel kabul gören doğal ürünlerin başındadır.

 

YEŞİL ÇAY’ ın içinde bulunan taninler antimikrobiyal özellik göstermektedir ki bu nedenle ishale karşı da yararlı olabilmektedir.

 

YEŞİL ÇAY, zayıflamada yardımcı olan gıdaların başında gelmekte olup günde 4 fincan veya 2 kapsül YEŞİL ÇAY ekstraktı alınması ile kilo kaybı ve lipid düzeylerinin düşürülmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir (Basu A, J Am Coll Nutr 2010;29:31-40).

 

YEŞİL ÇAY, vücutta yararlı olan iyi kolesterolü arttırmakta, zararlı olan kötü kolesterol ve trigliseridi ise azaltmaktadır. YEŞİL ÇAY kalp hastalığı ve damar sertliği ile ilişkili olan LDL kolesterolün okside olmasını engellemektedir (Weisburger JY, Food Chem Toxicol 2002 Aug;40(8):1145-54).

 

Brokoli

 

Brokoli ( Brassica oleracea italica), yeşil küçük yumrulardan oluşan turpgiller familyasından gelen, son yılların en gözde besinlerinden biridir. Başta glukorafanin olmak üzere indol 3 karbinol, C vitamini, beta karoten, lif, kalsiyum ve folat’ ı bol miktarda içermektedir. Glukorafanin maddesi sindirilirken asıl yararı gösteren sülforafan’ a dönmektedir. Sülforafan maddesi son yıllarda kansere karşı korunmada ve tedavide etkili olduğu gösterilen doğal ürünlerdendir.

 

Az miktarda brokoli yenmesi bol miktarda sebze tüketimine eş yarar sağlamaktadır.

 

Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada brokoli de bol olarak bulunan sülforafan maddesinin kansere karşı aktiviteden sorumlu temel madde olduğu gösterilmiştir. Çeşitli çalışmalarda brokolinin meme, prostat, akciğer, kolon ve mide kanserinden koruyucu olduğu gösterilmiştir.

 

Sülforafan kansere neden olan maddelerin oluşumuna neden olan faz I enzimlerini baskılar, zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan faz II enzimlerin aktivitesini uyarır. Bunlara ek olarak kanser hücrelerini öldürmekte, çoğalmasını baskılamakta ve anjiojenezis olarak isimlendirilen kanserin beslenmesi için gerekli kan damarlarının oluşumunu engellemektedir. Sülforafan laboratuar ortamında cilt, melanom, lösemi, kalın bağırsak, yumurtalık, idrar torbası, lenfoma, rahim ağzı, prostat ve yemek borusu kanseri başta olmak üzere bir çok kanser hücresini öldürdüğü gösterilmiştir. Hayvan çalışmalarında pankreas, prostat, osteosarkom ve yemek borusu kanseri hücrelerini öldürdüğü saptanmıştır. Ayrıca bağışıklık sistemi hücreleri olan NK hücrelerinin sayısını arttırdığı, antikor aracılı hücresel sitotoksisiteyi de uyardığı gösterilmiştir. Bağışıklık sistemi üzerine olan bu etkisi sayesinde farelerde melanomun başka organlara sıçramasını azaltmaktadır.

 

Hayvan çalışmalarında sigara maruziyetine bağlı gelişen akciğer kanserinin sülforafan ile engellenebildiği gösterilmiştir. Bulgular pasif içiciler, sigarayı bırakanlar ile halen sigara içenlerde kanser riskinin azaltılmasında brokoli ürünlerinin kullanılabileceğini düşündürmektedir (Cancer Research, 2006, 65(18): 8538-8547).

 

Sülforafan hayvanlarda meme kanseri gelişmesi riskini azaltmaktadır. Çin’ de 350 meme kanserli kadında yapılan retrospketif epidemiyolojik bir çalışmada brokoli, kıvırcık lahana, beyaz lahana ve karnabahar gibi gıdalardan zengin beslenen kadınlarda meme kanseri riskinin % 50 azaltıldığı saptanmıştır. Başka bir çalışmada da brokoli yendikten sonra bir saat gibi kısa bir sürede sülforafan meme dokusunda görülmüştür. Yeni bir araştırmada da sülforafan’ ın meme kanseri hücreleri olduğu kadar meme kanseri kök hücrelerini de öldürdüğü gösterilmiştir. Kanser kök hücreleri hastalığın yıllar sonra nüks etmesinden sorumlu olması nedeni ile brokolinin meme kanserinin koruyucu tedavisinde araştırılması gerekmektedir (Cancer Research, 2003, 63: 3980-3986. Carcinogenesis, 2004, 25: 219-227. Carcinogenesis, 2007, 28(7): 1485-1490. Li Y, Clin Cancer Res; 16(9) May 1, 2010).

 

Midede h. pilori enfeksiyonu ülsere ve kanser gelişimine neden olabilmektedir. John Hopkins Üniversitesi’ nde yapılan çalışmalarda ortadan kaldırılması zor olan h. pilori bakterisinin sülforafan ile seçici olarak öldürüldüğü gösterilmiştir. H. pilori enfeksiyonu olan kişilerin çalışmaya alındığı Japon araştırmasında iki ay boyunca günde 100 gram brokoli filizi tüketilmesi ile sülforafan içermeyen sebze alımına göre h. pilori enfeksiyonunun belirgin şekilde azaltıldığı gösterilmiştir. Bu çalışmalar Sülforanfan’ dan zengin gıdalar ile h. pilori enfeksiyonunun ve mide kanserinin engellenebileceğini düşündürmektedir (Proc. Natl. Acad. Sci. USA, 2002, 99(11): 7610-7615. Cancer Epidemiology, Biomarkers & Prevention, 2005, 14(11 Part 2): 2754s).

 

Prostat kanseri hücreleri faz II koruyucu enzimleri belirgin arttıran brokoli ekstraktları formundaki sülforafan tedavisine yanıt vermektedir. Stanford Üniversitesi’ nde yapılan bir çalışmada brokoliden zengin doğal gıdaların prostat kanseri tedavisinde ve korunmada insanlarda araştırılabilecek değerde bulunmuştur (Cancer Epidemiology, Biomarkers & Prevention, 2001, 10: 949-954. Carcinogenesis, 2004, 25: 83-90. BMC Cancer, 2006, 6: 62).

 

American Health Foundation araştırmacıları hayvanlarda sülforafanın kalın bağırsak kanseri gelişme riskini azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca çok sayıdaki araştırmada da sülforafanın kalın barsak kanseri hücrelerini öldürdüğü saptanmıştır. (Proceedings of the American Association for Cancer Research, 2000, 41: 660. J. Nutrition, 2005, 135: 1865-1872. Cancer Chemother. Pharm., 2006, 57: 317-327).

 

47.909 erkeği kapsayan büyük bir çalışmada idrar torbası kanseri gelişme riskinin sarı-yeşil meyve ve sebze tüketimi ile azaltılamadığı, fakat brokolinin de üyesi olduğu turpgillerin yoğun tüketilmesi ile idrar torbası kanseri gelişme riskinin belirgin derecede azaltıldığı saptanmıştır. Laboratuar ve hayvan çalışmalarında sülforafan’ ın detoksifikasyon enzimlerini en çok uyardığı bölgelerden birisinin mesane olduğu gösterilmiştir (Journal of the National Cancer Institute, 1999,91(7): 605-613. Journal of Nutrition, 2004, 134: 2004-2010. Mol. Cancer Ther., 2006, 5(4): 935-944).

 

Sülforafan ile tedavi edilen malign melanoma ile opere olan hayvanlarda başka organa sıçrama riskinin %95 azaltıldığı, hayvanların yaşam süresinin % 94 uzatıldığı gösterilmiştir. Bu veriler sülforafan’ ın kanser gelişme riskini olduğu kadar kanserin sıçrama riskini de azalttığını göstermektedir (Life Science, 2006, 78(26): 3043-3050).

 

Tokyo Üniversitesi’ nde yapılan bir çalışmada bir günde 100 gram brokoli filizi verilmesi ile sadece bir haftada toplam kolesterol düzeyinde azalma, iyi kolesterol düzeyinde ise artış saptanmıştır. Sülforafan, serbest radikallere bağlı hücre hasarını azaltmaktadır (Biofactors, 2004, 22: 271-275).

 

Brokolinin içinde bulunan maddeler antioksidan ve iltihap giderici özellikleri ile oksidatif baskıyı azaltmakta, lipid düzeylerini azaltmakta, tansiyon düzeylerini düşürmektedir, bu sayede de kalp damar hastalığı riskinde azalma elde edilmektedir. Faz II çalışmada sigara içenlerde oksidatif baskıyı azaltmış ve kolesterol düzeylerinde iyileşme elde edilmiştir. Yüksek tansiyonu olan insanlarda organ hasarı ve inme riski artmıştır. Sülforafan, faz II enzimlerini uyararak detoksifikasyonu arttırmaktadır. Hayvan çalışmalarında sülforafan’ ın iltihabi reaksiyonu azaltarak kalp ve böbrek fonksiyonlarını düzeltebileceğini düşündüren bulgular elde edilmiştir. Ayrıca yaşlanmaya bağlı görme kaybına neden olan makular hasarlanmanın engellenmesinde de yararlı olabileceği ileri sürülmektedir (Proc. Natl. Acad. Sci. USA, 2001, 98(26): 15221-15226. Proc. Natl. Acad. Sci. USA, 2004, 101(28): 10446-10451. Invest. Opthamol. Vis. Sci., 2005, 46: 979-987. Proc Natl Acad Sci 2004;101:10446-10451).

 

Havada bulunan yakıt egzozundan çıkan partiküller oksidatif baskıyı arttırarak akciğer ve kalp damar hastalığını alevlendirir. Sülforafan, solunum yolu hücrelerinde faz II enzimlerini uyararak yakıt partiküllerinin yol açtığı sitokin salınmasını ve iltihabi yanıt gelişmesini engeller. Brokoli filizi verilen bir sağlıklı gönüllülerin katıldığı çalışmada burun mukozası yıkama suyunda ve serumda 200 gramlık dozun plaseboya göre anlamlı ölçüde faz II enzimleri (GST gibi) arttırdığı saptanmıştır. Genelde iyi tolere edilirken 4 hastada ılımlı mide ve barsak yakınmaları görülmüştür. Bu çalışma hava kirliliğinin zararlı etkisine karşı brokolinin yararlı olacağını düşündürmektedir (Am J Physiol Lung Cell Mol Physiol 2007;292:L33-L39. Clin Immunol 2009;130:244-251).

 

Brokoli, pişirme şekli çok önemlidir. Tavsiye edilen taze veya dondurulmuş olarak bekletilmeden tüketil-mesidir, böylelikle brokoli besin değerini kaybetmez. Pişirmenin brokolinin besin değerini azaltacağı bilinmelidir, dolayısı ile brokoli çiğ olarak veya buharda pişirilerek tüketilmelidir. Çiğ brokolinin tadı biraz acıdır, bu acılığı anti-kanser özellik taşıyan maddelerden ileri gelmektedir.

 

Likopen

Likopen, domates ve bazı diğer meyve ile sebzelerin rengini veren bileşendir. Likopen, başlıca domates, kayısı ve karpuz gibi besinlerde bol miktarda bulunmaktadır.

 

Özellikle pişmiş domatesin, çiğ yenmesine göre daha yararlı olduğu, pişirme işleminin likopenin emilimini arttırdığı saptanmıştır. Likopenin kalp hastalığı, sarı nokta hastalığı, damar sertleşmesi gibi olaylardan koruyucu etkisi bulunmaktadır. Vücut direnci, koruyucu enzimler, DNA ve hücresel lipidler üzerine olumlu etkileri bulunmaktadır. Likopenin antioksidan etkisi beta karotenlerden en az iki kat daha fazladır.

 

Beta karotenler sindirildiğinde prostat, akciğer ve mide kanseri gibi bir çok kanserin riskini azaltmaktadır. Ağız, akciğer, cilt, kalınbağırsak, meme, mesane, mide, pankreas, prostat ve rahim ağzı kanserinin tedavisinde yararlı olabileceği düşünülmektedir. Prostat kanserli hastalarda yapılan çalışmalarda ameliyattan 3 hafta önce günde iki kapsül likopen verilmesi ile tümörde küçülme, cerrahi başarı şansının artması gibi olumlu etkiler gözlenmiştir.

 

 

 

Kaynaklar

Chen D, Wan SB, Yang H, Yuan J, Chan TH, Dou QP. EGCG, green tea polyphenols and their synthetic analogs and prodrugs for human cancer prevention and treatment. Adv Clin Chem. 2011;53:155-77. Review.

Suganuma M, Saha A, Fujiki H. New cancer treatment strategy using combination of green tea catechins and anticancer drugs. Cancer Sci. 2011 Feb;102(2):317-23. doi: 10.1111/j.1349-7006.2010.01805.x. Epub 2010 Dec 30. Review.

Yang CS, Wang X. Green tea and cancer prevention. Nutr Cancer. 2010;62(7):931-7. Review.

Dočolomanský P, Boháčová V, Barančík M, Breier A. Why the xanthine derivatives are used to study of P-glycoprotein-mediated multidrug resistance in L1210/VCR line cells. Gen Physiol Biophys. 2010 Sep;29(3):215-21. Review.

Niedzwiecki A, Roomi MW, Kalinovsky T, Rath M. Micronutrient synergy--a new tool in effective control of metastasis and other key mechanisms of cancer. Cancer Metastasis Rev. 2010 Sep;29(3):529-42. Review.

Khan N, Mukhtar H. Cancer and metastasis: prevention and treatment by green tea. Cancer Metastasis Rev. 2010 Sep;29(3):435-45. Review.

Gullett NP, Ruhul Amin AR, Bayraktar S, Pezzuto JM, Shin DM, Khuri FR, Aggarwal BB, Surh YJ, Kucuk O. Cancer prevention with natural compounds. Semin Oncol. 2010 Jun;37(3):258-81. Review.

[No authors listed]. Sulforophane glucosinolate. Monograph.Altern Med Rev. 2010 Dec;15(4):352-60. Review.