İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Hafıza kaybı olanların kurtarıcısı biberiye yağı

Hafıza kaybı olanların kurtarıcısı biberiye yağı

Hafıza kaybı olanların kurtarıcısı biberiye yağı 

Prof Dr u0735668_canfeza Sezgin - İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı

 

Hafıza kaybı yaşayan yaşlılarda biberiye yağı koklama gibi basit bir uygulama onların hayatlarını kolaylaştırabilir. Northumbria Üniversitesindeki araştırmacılara göre nane de yaşlıların kayıp anılarını geri getirmede etkili olabilir.

 

Bu hoş kokulu bitkileri evde bulundurmak özellikle ilaçlarını içmeyi unutan yaşlılar için hayat kurtarıcı olacaktır.

 

Biberiyenin hafıza üstüne etkilerini araştıran Northumbria üniversitesi psikoloji bölümü müdürü Dr Mark Ross ve ekibi, 65 yaş üstü 150 kişiyi rastgele 3 farklı odaya yerleştirdi. Bu odaların birisi biberiye kokulu, birisi lavanta kokulu, bir oda ise kokusuzdu.

 

Odalara girildikten sonra katılımcıların üst düzey bellek fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla testler uygulandı. Bu testler zamana yönelik ve olaylara yönelik yapıldı. Deneyin belirli zamanlarında bazı mesajlar verildi ve olaylar kurgulandı. Moss ve ekibi bütün odalarda deneyleri tamamladıktan sonra katılımcıların ruh hallerini değerlendirdi.

 

Testlerin sonuçları analiz edildiğinde biberiye kokulu odadaki katılımcıların, lavanta ve kokusuz odadaki katılımcılara göre hafıza performanslarının daha yüksek olduğu rapor edildi. Sonuçlara göre biberiye uyanıklığı ve dinçliği arttırırken, lavanta ise sakinlik ve mutlulukla ilişkili olduğu ortaya koyulmuştur.

 

Bu çalışma lavanta ve biberiye hakkında aslında insanların atalarından yadigâr bildiği şeylerin bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

 

‘’Lavanta ve papatyanın sakinlik verip rahat bir uyku sağladığı yüzyıllardır belgelenmiş, biliniyor ve köylerdeki şifacılar tarafından kullanılıyordu. Belki de geçmişte insanlar biberiyenin bu etkisini fark etmişlerdir. Çalışmadaki hipotez, biberiye uçucu yağının solunduktan sonra bileşenlerinin akciğer aracılığıyla kana geçmesi ve beyine gönderilip beynin kimyası üzerinde etkili olduklarıdır.’’

 

DİĞER ÇALIŞMALAR DA BENZER SONUÇLAR GÖSTERMİŞTİR

 

Aynı araştırmacılar tarafından 180 kişi üzerinde yapılan bir deneyde ise kişilere rastgele nane çayı, papatya çayı ya da sadece sıcak su tükettirilmiştir. Katılımcılar kendilerine verilen birer bardak içeceklerden sonra 20 dakika dinlendirildiler ve sonra kendilerinin bilişsel işlevlerini ve belleklerini değerlendiren testleri tamamladılar. Bu testlere takiben ruh halleri ile ilgili başka bir test de yapıldı.

 

Sonuçlarda ise nane çayının, papatya ve sade çaya kıyasla uzun süreli belleği güçlendirdiğini, çalışma belleği ve uyanıklığı arttırdığını gözlemlediler. Alternatif olarak ise papatya çayını nane çayı ve su ile karıştırdıklarında yavaş hafıza ve dikkat hızında önemli ölçüde değişiklik rapor ettiler.

 

Son bulgu ise şaşırtıcı olmadı; uyumadan önce içilen papatya çayının rahatlatıcı bir etkisi olduğunun ve doktorlar tarafından tavsiye edilen güvenli bir öneri olduğunun altını çizdiler.

 

Araştırmacılara göre; ‘’bu çalışmada nanenin uyandırıcı ve papatyanın sakinleştirici etkisi gözlemlenmiş ve bu faydalarından dolayı kullanımlarının arttırılması için hastalara önerilebilir olduklarının altı çizilmiştir.’’

 

Araştırmacılar bu kokuların beyin fonksiyonlarına etki ettiğini çünkü burundaki koku reseptörlerinin amigdala’ya (beynin duygular, duygusal davranışlar ve motivasyonla ilgili bölümü) mesaj gönderdiğini, aynı şekilde hipokampuse de(beynin hafıza merkezi) bu mesajları ilettiği biliniyor.

 

Geleneksel tedavilerde kullanılan şifalı bitkilerin gizemli yararları, son yıllardaki bilimsel araştırmalar sayesinde kanıta sahip olmaktadır. Ülkemizin doğal kaynaklarının zenginliği bitkilerin sağlık yararına kullanılmasını önemli kılmaktadır. Bitkilerin tedavide kullanılması, çözümsüz birçok sağlık sorununda yardımcı olabilir. Bunun için tıp doktorlarının tıp fakültelerindeki eğitimlerinde fitoterapi derslerine yer verilmesi, eczacılık ve tıp fakültelerinin entegre bir şekilde işbirliği yapmalarına ve klinik araştırmalar için bu konuda ihtisaslaşmış etik kurullara ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2013/04/130409091104.htm. Çalışma Nottingham’da İngiliz Psikoloji Derneği konferansında sunulmuştur.