İnternet sitemizde çerez (cookie) kullanılmaktadır. Çerezler (cookie) hakkında detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyiniz. Devam etmeniz halinde çerez (cookie) kullanımına izin verdiğinizi kabul edeceğiz. Çerez ayarlarınızı değiştirmeniz halinde internet sitesinin birtakım özelliklerini kullanamayabileceğinizi belirtmek isteriz.

Anti-kanser aktivitesi olan bitkisel bileşikler

Anti-kanser aktivitesi olan bitkisel bileşikler

Anti-kanser aktivitesi olan bitkisel bileşikler

Bitkilerin kanser tedavisinde yoğun olarak araştırılmasının temelinde içerdikleri kanser hücrelerini öldürücü güce sahip doğal maddelerdir. Bu maddelerden bazıları daha etkili olup kanserde ilaç geliştirilmesinde veya doğal bitki ekstresi – özütü olarak tıbbi tedaviye yardımcı bitkisel tedavide (fitoterapi) kullanılır.

Aşağıda bahsettiğimiz bitkisel antikanser bileşenler fitoterapide kullandığımız bazı bitkilerde daha yoğun olarak bulunmaktadır.

Tıbbi tedavinin temel alındığı kanser tedavisinin bırakılmamasını, bahsedilen bitkilerin yardımcı / tamamlayıcı tedavi olarak görülmesini tavsiye ederim.

1) Fenolik Bileşikler

Beslenme ile alınan gıdalarda birçok bitkisel polifenol kompleksler bulunur. Çalışmalar, bu fenollerin farklı tümörler üzerinde sitotoksik etkileri olduğunu göstermiştir. Bu bileşikler, çalışma mekanizmalarını apoptozis yoluyla gerçekleştirirler. Apoptozis, hücrenin kendisinin ölümüyle sonuçlanan bir süreç olup bir nevi intihardır.

Kurkuminoidler (Diferolelyl methane) curcuma türlerinin köklerinden elde edilen fenolik bir bileşiktir. Kurkuminoid kullanılarak gerçekleştirilen ön-klinik araştırmalar bu bitkinin kolorektal, mide, pankreas ve prostat kanserleri de dahil olmak üzere birçok kanser türünde kanserin ilerleme mekanizmasını baskıladığını göstermiştir. Aynı zamanda kanserin çoğalma - proliferasyon, damarlanma - anjiyogenez ve sıçrama - metastaz gibi farklı evrelerinde de etkilidir. Kurkuminoidler preklinik çalışmalarda çoklu-ilaç direncini azaltarak kemoterapiye dirençli kanser hücrelerini öldürülmesine yardım eder. NF-Kβ sinyal yolu, doxorubicin ve türevlerinin sitotoksik etkisinde yer alır. Kurkuminoidler NF-Kβ sinyal yolunu engelleyerek tümör hücrelerinin doxorubicine olan yanıtını arttırır. Faz II klinik çalışmaları 8000 mg/gün kurkuminoidin insanlar üzerinde toksik etkisinin olmadığını göstermiştir. Kurkuminoidlerin en önemli sorunu ağız yolundan alındığında biyoyararlanım düşüklüğüdür. Damar yoluyla uygulanmasında damar iltihabı, kan dolaşımında riskli olabilecek çökelti ve topaklaşmalara neden olması nedeni ile kullanılmamaktadır. Çeşitli yöntemlerle emilimi arttırılmış kurkuminoid türevleri ağız yoluyla kullanılmaktadır.

Zencefil geleneksel tıpta köklerinin çokça kullanıldığı fenolik bir komplekstir. Bu bitkinin içerisinde yer alan fenolik bileşikler sitotoksik etkilerini apoptozis yoluyla göstermektedirler.

Resveratrol üzüm içerisinde yer alan bir fitoaleksindir. Resveratrol HL60 (lösemi) ve T47D (meme kanser hücreleri) hücrelerinde apoptozise sebep olmaktadır.

2) Flavonoitler

Öncül çalışmalar flavonoitler gibi polihidroksi fenollerin kolon ve meme kanseri gelişme sıklığını düşürdüğünü göstermiştir.

Genistein flavonoitler ailesine ait fitosteroldür. Genistein insan promiyelositik HL-60 lösemi hücrelerinde apoptozisi arttırır. Tirozin kinaz enzimini ve anjiyogenesisi engelleyerek hücre döngüsünü G2/M fazında durdurur.

Biokalein, sho-saiko-to içeriğinde kullanılan flavonoit ailesinden geleneksel Çin tıbbında kullanılan bitkisel bir ilaçtır. Hepatosellüler kanser hücrelerinde (HCC) apoptozisi tetikler. Topoisomeraz II enziminin baskılanmasını sağlar.

Kersetin kanser hücrelerinde apoptozisi tetikler. Ayrıca kanser hücrelerinin yakınında bulunan sağlıklı fibroblast hücrelerini köleleştirerek kendisi için yakıt üretmesini bloke eder. Yoğun olarak araştırılan bir konu olup ilaç geliştirilmeye çalışılmaktadır.

3) Alkoloitler

7-hydroxystaurosporine (UCN-01), cisplatin ilacının kanser hücresini öldürücü etkisini arttıran ve yumurtalık kanser hücrelerinde apoptozis mekanizması ile ölüme neden olan bir alkoloittir. UCN-01 ile 5-fluouracil birlikte apoptozis oluşumu üzerinde sinerjik bir etkiye sahiptir.

4) Lektinler

Viscum album L. (VAL) uzun süredir Avrupa ve başlıca Almanya’ da kanser tedavisinde adjuvan olarak kullanılmaktadır. VAL bağışıklık sistemine etki ederek aktivitesini arttırır ve NK hücrelerinin ve nötrofillerin sayısını fazlalaştırır. Bir başka çalışmada, Kore ökse otu [Viscum album C. (koloratum)] ekstraktından elde edilen sitotoksik lektin tümör hücrelerinde apoptozis ve sitotoksik etki göstermiştir.

5) Terpenoitler

Xanthorrhizol, curcuma xanthorrhizza Roxb (zingerberaceae) köklerinden elde edilen seskui terpenoit kompleksidir. Birçok in-vivo çalışma Xanthorrhizol’un tümörlerin oluşum ve büyümesini engellediğini göstermiştir. NK-KB sinyal aktivitesini baskılar ve ornithine decarboxylase, cyclooxgenase-2 (cox-2) proteinlerinin salgılanmasını azaltır. In-vivo fare metastatik akciğer kanser modelinde cox-2 ve matrixmetallopeptidase 9 (MMP-9)’u azaltarak anti-metastatik etki göstermiştir.

 

Kaynaklar:

Safarzadeh E. Herbal Medicine as Inducers of Apoptosis in Cancer Treatment. Adv Pharm Bull. 2014 Oct; 4(Suppl 1): 421–427.

Yang HL. Growth inhibition and induction of apoptosis in MCF-7 breast cancer cells by Antrodia camphorata. Cancer Lett . 2006;231(2):215–27.

Hemaiswarya S, Doble M. Potential synergism of natural products in the treatment of cancer. Phytother Res . 2006;20(4):239–49.

De Araujo Junior RF. A dry extract of Phyllanthus niruri protects normal cells and induces apoptosis in human liver carcinoma cells. Exp Biol Med (Maywood) . 2012;237(11):1281–8.

Taraphdar AK. Natural products as inducers of apoptosis: Implication for cancer therapy and prevention. Curr Sci . 2001;80(11):1387–96.

Wheat J, Currie G. Herbal medicine for cancer patients: An evidence based review. Int J Altern Med 2008;5(2).